Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, başta Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve kulüplerin idari, mali ve sportif açıdan kurumsallaşıp, üretken hale dönüşmesi gerektiğine işaret ederken, ‘’Böylece Türk futbolunun hak ettiği marka değerine ulaşacağına inanıyorum. Biz bakanlık olarak bu yöndeki tüm çalışmaların destekçisi olacağız’’ diye konuştu.

Bakan Kasapoğlu, beIN Sports ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından Çırağan Sarayı'nda düzenlenen  "Futbolun Süperleri" ödül törenine katıldı.

Törende yaptığı konuşmada organizasyonun Türk futbolunun marka değerine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Bakan Kasapoğlu, futbolun tüm paydaşlarının bir araya gelerek oluşturduğu tablonun çok anlamlı olduğunu söyledi.

Türk futbolunun bugünlere gelmesinde payı olan, bizlere futbolu sevdiren bütün futbol emektarlarını saygıyla anan ve şükranlarını sunan Bakan Kasapoğlu, ‘’Nisan ayı içinde futbolumuzun sembol isimlerinden Can Bartu'yu kaybettik, kendisine rahmet diliyorum. Dün, örnek kişilikleriyle, beyefendilikleriyle, sportmenlikleriyle topluma örnek olan, herkesi hayran bırakan Lefter gibi, Metin Oktay gibi, Süleyman Seba gibi büyük isimler, bugün Süper Lig sezonlarımıza isim oluyorlar. Onların hatıralarını diri tutmak, Türk futboluna kazandırdıklarını geleceğe taşımak için üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Konuşmasında trafik kazasında hayatını kaybeden Aytemiz Alanyasporlu futbolcu Josef Sural'ı  da anan Bakan Kasapoğlu, "Futbol camiamıza bir kez daha başsağlığı, hayatını kaybeden futbolcumuzun ailesine de sabırlar diliyorum" dedi.

“Bir spor organizasyonu ne kadar rekabetçi ise o kadar marka değerine sahiptir”

Bakan Kasapoğlu, futbol gibi büyük bir etki alanına sahip olan bir mecrada markalaşmanın elbette her anlamda stratejik önem arz ettiğini dile getirerek, şöyle dedi:

‘’Sporun özünde rekabet vardır. Bir spor organizasyonu ne kadar rekabetçi ise o kadar marka değerine sahiptir. Şampiyonlar Ligi, NBA, NFL, Avrupa Ligi, Formula 1 gibi dünyanın en rekabetçi spor organizasyonlarının ortak noktası, takım rekabetleri ve yıldız sporcu performanslarının çok üst düzeyde olmasıdır. Yayıncı kuruluşlar, organizatörler bu iki temel faktör üzerinden markalama faaliyetlerinde bulunur ancak hangi spor branşında olursa olsun bir organizasyonun temel sportif kurgusunda eksiklik varsa, o organizasyonun başarılı olması, markalaşması da bir o kadar zor olacaktır. beIN Grubu sporun markalaşması ve pazarlanması konusunda dünya çapında başarıları olan bir kurumdur. Türk futbolunun markalaşması, marka değerinin arttırılması konusunda en önemli adım futbolumuzun tüm paydaşlarının bakış açılarını değiştirmeleri olacaktır."

 "Türk futbolunun hak ettiği marka değerine ulaşacağına inanıyorum"

Rekabetin olumsuz değil olumlu tarafını görmeleri gerektiğini vurgulayan Bakan Kasapoğlu, "Başta federasyonumuz ve kulüplerimiz idari, mali ve sportif açıdan kurumsallaşıp, üretken hale dönüşmelidir. Böylece Türk futbolunun hak ettiği marka değerine ulaşacağına inanıyorum. Biz bakanlık olarak bu yöndeki tüm çalışmaların destekçisi olacağız’’ şeklinde konuştu.

Bakan Kasapoğlu, sporcuların attığı her adımın, ağzınızdan çıkan her sözün kamuoyunca yakından takip edildiğine işaret ederken, ‘’Sizler, gençlere örnek oluyorsunuz, rol model oluyorsunuz. Gençlerimiz de sizler gibi başarılı olmayı, şampiyonluklar yaşamayı hayal ediyor. Bunun sizlere önemli sorumluluklar yüklediğinin farkında olduğunuza eminim. Dün olduğu gibi yarın da üzerinizdeki bu sorumluluğu layıkıyla sürdüreceğinize yürekten inanıyorum. Başarılarıyla, kabiliyetleriyle ve armaların arkasında yaşattığınız futbol aşkıyla gençlerimiz için iyi örnekler olmanız bizi mutlu eder" ifadelerini kullandı.

Bakan Kasapoğlu, Türkiye’nin her köşesinde, yetenekleriyle ülkemizi en iyi şekilde temsil edebilecek çocuklarımız olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

‘’Önceleri bu yetenekler keşfedilemiyordu. İmkansızlıklar, bu çocuklarımızın önlerini tıkıyor, onların sportif gelişimlerini engelliyordu. Altını çizerek ifade etmeliyim ki sportif tesisleşmede gerçekleştirdiğimiz devrimle, bütün bu problemleri geride bıraktık. Sporun tabana yayılması ve toplumumuzun bütün kesimlerinin spora erişiminin sağlanması hususunda olağanüstü bir mesafe kat ettik. Bugün şehir, ilçe, kasaba, coğrafya fark etmeksizin, bütün çocuklarımıza el uzatabiliyoruz. Onlara en yüksek standartlarda hizmet vermek ve imkan hazırlamak noktasında sürekli kendimizi geliştiriyoruz. Mahalle tipi tesislerimizle, yüzme havuzlarımızla, altyapı imkanlarımızla, gençlik merkezlerimizle sporu, bütün çocuklarımız için ulaşılabilir kılmaya çalışıyoruz. Türkiye genelinde okullarımızda yaptığımız taramalarla geleceğin başarılı sporcularını kaynağında bulmak ve onlara yol göstermek için çaba gösteriyoruz. Türkiye’nin çocukları sporla büyüsün istiyoruz. Türkiye’yi de onların enerjisi ve heyecanıyla büyütmenin hayalini kuruyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, 16 yıldır Türkiye’yi bir spor ülkesi haline getirmek için büyük gayret gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz."