Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Kasapoğlu, Bakanlık olarak her alanda olduklarına işaret ederek, "Salgın döneminde tabii ki gençlerimize yönelik çalışmalarımız, gençlik merkezlerimiz, kamplarımız bir duraksama dönemine girdi. Bu anlamda faaliyetlerimizi durdurmayarak on-line şekilde iletişime devam ettik. Sporcularımızın performansını düşürmemek için antrenmanları ve moral motivasyon noktasında çalışmaları en azami şekilde destekleme çabasındaydık. İletişimimizi her bir sporcumuz ve gencimizle on-line programlarımız ve faaliyetlerimizle diri tutmaya çalıştık. Hamdolsun bunu başardık"  dedi.

‘’Ülkemiz, salgın süreci en güçlü, başarılı şekilde yürüttü’’

Dünyanın, bugüne kadar kimsenin görmediği, yaşamadığı salgın nedeniyle zor bir süreç yaşadığını  dile getiren Bakan Kasapoğlu, ‘’Ülkemiz, sizlerin de iyi bildiği gibi süreci en güçlü, başarılı şekilde yürüttü. Herkesin gıptayla baktığı süreci de hamdolsun yaşıyoruz. Millet olarak, insanlık olarak hep birlikte inşallah sağlığa selamete ulaşırız. Bu doğrultuda gerek Bakanlığımız, gerek diğer kurumlar ciddi gayretler gösteriyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrası kurumlar arası koordinenin ne kadar güçlü olduğunu bu anlamda yaşadık. Yeni hükümet sisteminin negatif bir şekilde algılanmasını isteyen çevrelere de güzel bir bilgi oldu bu dönem" diye konuştu.

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birlikte kurumlar daha etkin hale geldi"

Bakan Kasapoğlu, 2018'de geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin öneminin bu süreçte daha iyi anlaşıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2018'de geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birilikte yapıların etkinleştirilmesiyle kurumların daha etkin hale getirilmesiyle Bakanlığımızda önemli bir yapısal dönüşümü gerçekleştirdik. İller gençlik spor ve kredi yurtlar il müdürlükleri vardı. Aynı amaca hizmet edenleri tek çatı altında topladık. Kaynakları güçleri birleştirdik. Verimliliği artırarak tasarrufu sağladık. Bakanlığımızın bünyesine aldığımız yapılar oldu. Bakanlığımız birimleri daha güçlü bir konsensus halinde güçlü bir sinerji üretmek için 2 yıldır bu yapıyla çalışıyor. Bunun meyvelerini bu süreçte yurtların başarılı karantina dönemi geçirmesiyle aldık."

"Yurtlarımız pandemi sürecinde önemli bir rol üstlendi "

Bakan Kasapoğlu, Bakanlığa bağlı yurtların pandemi sürecinde önemli bir rol üstlendiğini vurguladı. Eğitim döneminde 700 bine yakın öğrencinin yurtlarda kaldığını anlatan Bakan Kasapoğlu, "Bu süreçte yurtlar farklı bir misyon yüklendi. Tabii malumunuz virüs yurt dışı kaynaklı. Bundan dolayı yurt dışından gelen vatandaşlarımıza yurtlarımızı açtık. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla 'Yurt dışından kim gelmek istiyorsa alacağız' politikasıyla Dışişleri Bakanlığı'mızın da ciddi gayretleriyle hareket ettik. Vatandaşlarımız yurda geldiğinde de İçişleri Bakanlığı'mızla bir koordinasyonumuz oldu" şeklinde konuştu.

‘’97 ülkeden vatandaşımızı yurtlarımızda ağırladık’’

Bakan Kasapoğlu, yurtdışından Türkiye’ye dönmek isteyen herkesin getirildiğini belirterek, "Burada önemli olan yurt dışı kaynaklı olan virüsün ülkeye olan girişini en minimal seviyede tutmaktı. Vatandaşlarımızı da 'sizi getiremeyiz anlayışında' değiliz. Sadece Türk vatandaşlarına değil, ülkemiz nerede ihtiyaç sahibi varsa elini uzatır. 18 yıllık politikamızda bu var. Tüm dünya bunu biliyor. Sadece Türk vatandaşları değil yabancı vatandaşlar da yurtlarımızda kaldı ve 14 gün misafir ettik. 97 ülkeden vatandaşımızı yurtlarımızda ağırladık. 77 bin vatandaşımız; çoluk çocuk, profesyonel, öğrenci, gurbetçi, herkes... Kim gelmek istiyorsa kucak açtık. Onları yurtlarımızda bir yuva şefkatinde misafir ettik, mutlu ayrıldılar" diye konuştu.

Bakanlık çalışanlarına bu süreçte gösterdikleri emek için teşekkür eden Bakan Kasapoğlu, güzel anılar da olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Personele bahşiş bırakandan odasında kaldığı öğrenciye not bırakana kadar pek çok hikaye var. Ülkemiz insanının ne kadar asil ve kadirşinas olduğunu gördük. Bizler için unutulmaz anılar geride kaldı. 'Bir gün gitsen bile hatıran yeter' sloganıyla her kalan vatandaşımız için ağaç diktik. 77 bin ağacı toprakla buluşturuyoruz. 50 bini dikildi. Bu tesisler öğrenci yurdu olarak adlandırılıyor ama günü geldiğinde bu milletin tüm evlatlarının yurdu olduğunu ispat etmiş olduk. Dünyada başka bir örneği yok. Dünyaya önemli bir mesajdır, Türkiye'nin geldiği nokta katkısında. Yurt dışında gençlik ve spor bakanlarıyla iletişim halindeyim. Onlar da şaşırarak Türkiye'nin muazzam altyapısıyla, mükemmel bir durumu ortaya koyduğunu söylediler. Yurtları ülkemizde 190 binden 700 bin kapasiteye getirdik. 'Biz nasıl kalacağız 14 gün' diye düşünüp gelenler 'Biraz daha kalalım' dedi. New York'ta, Paris'te öğrenci olup bu vesileyle gelenler, orada kaldıkları yurtlarla buradaki yurtlar arasındaki farkları ifade ettiler."

Türkiye'nin her alanda başarılı olduğunu söyleyen Bakan Kasapoğlu, "Bu bir devrimdir. Türkiye'nin nasıl sağlıkta, ulaşımda, sanayide, ekonomide  gerçekleştirdiği başarı hikayeleri varsa burada da büyük bir başarı hikayesi var. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın  her daim yurtlarımızın öğrenciler için kalitesini, kapasitesini sorması, takip etmesi, bunla ilgili koyduğu vizyon bizim için örnek, bir ilham kaynağıdır" dedi.

‘’Spor da dahil her sektör önemli sınavdan geçti’’

Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle her sektörün önemli sınavdan geçtiğini belirten Bakan Kasapoğlu, şöyle devam etti:

"Spor da bundan en ciddi etkilenen konulardan biri. Düşünün olimpiyatlar ertelendi, bazı organizasyonlar iptal edildi. Bu denli büyük çapta etki durumuyla kulüpler, federasyonlar, sporcular ilk kez karşılaştı. Biz ülke olarak gerek Gençlik ve Spor Bakanlığımız, gerek federasyonlar, kulüpler, sivil toplum kuruluşlarımız ciddi bir iletişim ve çalışma halindeydik. Bu irtibatı koparmadık. İlgili kurumlar kendi çalışmalarını çok dikkatli bir şekilde gerçekleştirdi. TFF, kendi paydaşlarıyla liglerin ne zaman, hangi şartlarda oynanmasıyla ilgili çalışmalar yaptı. Basketbol, voleybol, hentbol federasyonları, diğerleri başka çalışmalar gerçekleştirdi."

‘’Rekabet ne kadar yoğun olursa kalite o kadar güzel olur’’

Bakan Kasapoğlu, Süper Lig'in yaklaşık 3 ay aradan sonra geçen hafta yeni normallerle yeniden başladığını hatırlatarak, "Bugün TFF 1. Lig başlayacak. Bu şekilde inşallah liglerin sağlıkla, hiçbir sporcumuza, sporsevere, camia mensubuna zarar gelmeden başarıyla tamamlanmasını temenni ediyoruz" diye konuştu.

 

Kulüplere başarılar dileyen Bakan Kasapoğlu, "Rekabet ne kadar yoğun olursa kalite o kadar güzel olur. Yeter ki dostluk, centilmenlik olsun. Sporun ruhu birleştirmek demek. Sahada korakor rekabet olsa da sonrasında kol kola girip yürüyebilmek, gerektiğinde birlikte hüzünlenip birlikte sevinebilmek demek" dedi. Bakan Kasapoğlu, şöyle konuştu:

"İnanıyorum yine Türk sporu kazanacaktır’’

İnanıyorum buradan yine Türk sporu kazanacaktır. Muazzam bir spor potansiyeli olan bir ülkeyiz. Önemli tesislere sahip bir ülkeyiz. Ciddi sporcularımız yetişiyor. 2019'da pek çok branşta muazzam başarılar elde ettik. İnanıyoruz ki o başarılar bizi önümüzdeki süreçte daha büyük başarılara götürecek. Daha büyük başarılarla taçlandıracağız. 2019'daki başarılarımızı öncü olarak görüyoruz. Futbolu, voleybolu, diğer branşlarıyla önemli bir süreci yöneteceğiz. İnşallah bugünler de en güzel şekilde geçecek. Bunu, Türk sporu açısından fırsata çevirme gayretlerimiz var. Bırakın irtifa kaybını, sporumuz açısında inşallah fırsat olacak. Biz buna inanıyoruz, bunu görüyoruz."

Konya'nın İslami Dayanışma Oyunları'na, İznik'in Dünya Göçebe Oyunları'na ev sahipliği yapacağını hatırlatan Bakan Kasapoğlu, Türkiye'nin spor altyapısını en iyi şekilde kullanmaya yönelik gayretlerin devam edeceğini dile getirdi.

Spor turizmiyle ilgili önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerine değinen Bakan Kasapoğlu, "Sağlık turizmi Türkiye için ciddi bir potansiyel, spor turizmi de bu yolda ilerliyor. Bu sürecin aşılmasıyla birlikte bununla ilgili güzel gelişmeleri sizinle paylaşacağım" dedi.

"Yayıncı kuruluş bugün ödeme yapacak"

Kulüplerin yayıncı kuruluşla sorun yaşadığına dair haberlerle ilgili soru üzerine Bakan Kasapoğlu, şunları kaydetti:

"Bazı sorunlar söz konusu oldu ama dün itibarıyla TFF'nin gayretleri ve yayıncı kuruluş ile görüşmelerimiz neticesinde bugün ve önümüzdeki hafta kulüplerimiz ödeme alacaklar. O süreç devam ediyor. Spor camiası, finansal anlamda çok daha farklı bir açılım gerçekleştirmek zorunda. Ekonomik konular aslında pandemiyle biraz daha belki farklı boyuta gelse de bunların evveliyatı var. Her birinin ayrı hikayesi var. Bizim her zaman ifade ettiğimiz şu; kulüpleriyle, federasyonlarıyla artık bakış açımızı farklı şekilde geliştirmemiz lazım. Şeffaflık, profesyonellik... Yönetimler için yeni yaklaşımların ortaya konması lazım. Çünkü başarıda, finansal performansta sürdürülebilirlik bizim için önemli."

Bakan Kasapoğlu, yayıncı kuruluşun futbol kulüpleri için federasyona 103 milyon lira bir ödeme yapacağını belirterek, ‘’Federasyon aracılığıyla kulüplere dağıtılacak. Haftaya da periyodik olarak o takvim işleyecek" dedi. 

Bakan Kasapoğlu, yıl başında Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı düzenlendiklerine işaret ederek, "Ülkenin dört bir yanından, farklı branşlardan herkesi çağırdık. Herkes eteğindeki taşı döksün istedik. Ülkemiz tesis olarak muazzam imkanlara sahip, nice nitelikli gençlerimiz var. Spordaki gençlerimizi kazanalım, yetenekleri heba etmeyelim. O yüzden gençleri hangi branşta yeteneği varsa kazanma adına bakanlık olarak yetenek tarama projemize çok önem veriyoruz. Bu süreçte birkaç aylık ertelemenin ardından eylülde tekrar başlayacağız. Yine 1 milyon 300 bin çocuğumuzun taramasını yapacağız. Yarınların şampiyonlarını birlikte yetiştireceğiz" ifadelerini kullandı.

"Radikal tedbirleri almaya hazırız"

Kulüpler ve federasyonların sorunlarıyla ilgili kritiği, muhasebeyi yapmaya yönelik daha ciddi olmaları gerektiğini vurgulayan Bakan Kasapoğlu, şöyle konuştu:

"60'dan fazla federasyon var. Fazlalığı, eksikliği bunları tartışıyoruz ama federasyonların kendi kendilerini yürütebilirlik, döndürebilirlik, sürdürebilirlik noktasında çok daha farklı noktalara gelmesi lazım. Federasyon başkanının kaç kez seçileceğine dair bir sınır yok. Böyle bir şey olmaz. Bu anlamda çalıştay süreciyle her şeyin yeniden düşünüldüğü, çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz. Mesela çok başarılı bir federasyon, öz geliri ise yüzde 8-9'larda, devlet destekli. Bu olmaz. Uluslararası anlamda kendini ispat etmiş federasyon kendi öz gelirini sağlayacak. Devlet elbette destekler, sponsor bulur ama kendi kendinlere yetebilecek, çarkı döndürecek mekanizmayı inşa etmesi lazım. Federasyon yönetiminin bu konularda kendi planını, finansal projeksiyonunu gerçekleştirmesi lazım. Şu an itibarıyla yeteri kadar devlet desteği var ama devlet desteğinden ziyade bu anlamda kendisini geliştirmeliler. Özel sektörden alabileceği destekler, kendi çalışmalarıyla kazanacağı gelirler çok önemli. Yönetimlerin şeffaflığı, gelecek projeksiyonları bundan sonra çok kritik bir önem arz edecek. Çünkü bakıyoruz; federasyon tabii ki başarılı, tebrik ediyoruz ama mutlaka her birinin bugüne kadarki aşamaları çok iyi kritik etmeleri spekülatif durumları ortadan kaldıracak adımları atmaları lazım. Aski takdirde biz bakanlık olarak bu anlamda radikal tedbirleri almaya hazırız."  

Bakan Kasapoğlu, her türlü istismara, kötü niyete müdahil olacak bir yapıyı kurmak durumunda olduklarının altını çizerek, "Spor geleceğimiz bizim çok parlak, ciddi bir potansiyelimiz var. Her yerde farklı yetenekler var. Biz sporda en önlerde olmayı hak eden bir ülkeyiz. Avrupa'dan çok daha iyi statlara, salonlara sahibiz. Kış sporlarıyla ilgili tesislerimiz var, Türkiye'nin her tarafına havuz inşa ediyoruz. 'Yüzme bilmeyen kalmasın' diyoruz. 2020 yılı için 1 milyon kişi hedef koymuştuk. Bu pandemi sürecinde birkaç ay havuzları kapattık ama kaldığımız yerden devam edeceğiz, onu da geçeceğiz. Bu kadar su kaynağı, havuzu, tesisi olan bir ülkede isteyen herkese yüzme öğretmek bizim hedefimiz. Kadınlarımızı bu işin öncüsü yapıyoruz. 'Sporun öncüsü kadınlar' projemiz var. Kadınıyla erkeğiyle spor yapan bir ülke olmak zorundayız. Piramidin altını ne kadar geniş tutarsak, o kadar elit sporcu kazandırma imkanımız var. O da olimpiyatlarda, uluslararası organizasyonlarda madalya olarak bize geri dönecek" değerlendirmesinde bulundu. 

2021 Şampiyonlar Ligi Finali İstanbul’da

İstanbul'un Şampiyonlar Ligi'nde 2019-2020 yerine 2020-2021 sezonu finaline ev sahipliği yapacak olmasıyla ilgili UEFA kararını değerlendiren Bakan Kasapoğlu, şunları kaydetti:

"Şampiyonlar Ligi finali malum bu yıl oynanacaktı, İstanbul bu anlamda zaten sembol şehir. İstanbul'umuz bizim için çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığından itibaren İstanbul'a kazandırdıkları, İstanbul'u adeta ilmek ilmek işlemesi, AK Parti iktidarları döneminde yapılan yatırımlar, bu anlamda hız kesmeden onlara devam ediyoruz. Olimpiyat Stadı, bu manada önemli bir sembol, onun da gerekli çalışmaları vardı. Federasyonumuz onları gerçekleştirdi. Gerek teknik sistemi, led sistemler, localar, gerek zemindeki durumun farklı bir şekilde düzenlenmesi, UEFA'nın güncel kriterlerine göre, hummalı bir çalışmayı federasyon yaklaşık 4 aylık zaman diliminde tamamladı. Bugün her şey normal gitseydi mayıs ayında bu final oynanacaktı, ev sahipliği yapacaktık. Geçen sene Süper Kupa finaline Vodafone Park'ta en güzel şekilde ev sahipliği yaptığımız gibi bu sene de yapacaktık."

"Şampiyonlar Ligi finalinin yine Türkiye'de oynanması gündemdeydi" diyen Bakan Kasapoğlu, "Ancak federasyonla iletişimimizle Türkiye'de oynanması, seyircili oynanması açıkçası turizmcilerimizin de ciddi talepleri. Türkiye, sadece stattan ibaret değil. İstanbul'umuzun kültürel tarihi mirası, sporseverler açısından çok önemli diye düşündüğümüz için önümüzdeki yıl Türkiye'de inşallah seyircili bir şekilde Şampiyonlar Ligi finali oynanacak. Biliyorsunuz Olimpiyat Stadı'nın kapasitesi 70 bin seyirciye çıktı; inşallah dolu dolu bir şölen olarak o maçın Türkiye'de oynanacağına inanıyoruz. Her zaman olduğu gibi en güzel şekilde" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin spor turizminde çok iddialı olduğunu anlatan Bakan Kasapoğlu, "Tüm altyapımız, salonlarımız, statlarımız bu anlamda dört dörtlük. Sadece İstanbul'da değil, Anadolu'muzun farklı vilayetlerinde pek çok uluslararası organizasyonu da en güzel şekilde gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki yıl Konya'da yapılacak İslam Oyunları'na yönelik çok güzel çalışmalarımız var" diye konuştu.

"Güzel bir müsabakayı sporseverler İstanbul'da, dünyanın göz bebeği şehrimizde izleyecek"

Spora ve sporcuya dair yatırımlarının süreceğini vurgulayan Bakan Kasapoğlu, "Şampiyonlar Ligi finali, zannediyorum 29 Mayıs'ta olacak. İstanbul'un fethinin yıl dönümünde inşallah güzel bir müsabakayı sporseverler İstanbul'da, dünyanın göz bebeği şehrimizde izleyecek" ifadelerini kullandı.

UEFA Şampiyonlar Ligi finali için Atatürk Olimpiyat Stadı'nın seçilmesine ilişkin de Bakan Kasapoğlu, "Her müsabaka için uluslararası anlamda farklı kriterler var. Seyirci kapasitesi de bu kriterlerden biri. Hiç abartı yok, her stadımız, her tesisimiz dört dörtlük. Bunu göğsümüzü gere gere söylüyoruz" diye konuştu.

UEFA'nın Şampiyonlar Ligi finalinin seyircili olarak İstanbul'da oynanmasına karar vermesinde çok ciddi bir çabanın olduğunu vurgulayan Bakan Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle TFF Başkanımız Nihat Bey'e, UEFA temsilcimiz Servet Bey'e teşekkür ediyorum. Çok ciddi çaba gösterdiler, özellikle tabii bu diplomasi gerektiyor, iletişim gerektiriyor. Elbette bundan sonra da bu alandaki iddialarımız devam edecektir. Uluslararası anlamda pek çok farklı çalışma yapan ülkeler de var ama biz, bu anlamda tabii iddiamızı en gerçekçi şekliyle ortaya koyuyoruz."

Trabzonspor'a verilen ceza ve CAS'a başvuru

UEFA'nın Trabzonspor'a finansal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle bir yıl Avrupa kupalarından men cezası vermesi ve bordo-mavili kulübün, bu karara ilişkin Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesine (CAS) itirazda bulunmasıyla ilgili Bakan Kasapoğlu, şöyle konuştu:

"Elbette bizim için takımlarımızın, kulüplerimizin, sporcularımızın her biri çok değerli, çok önemli. O yüzden ülkemiz gerek Bakanlığımız gerek diğer kurumlarımız, TFF Başkanımız, UEFA temsilcimiz, bu anlamda çok titiz çaba sarf ediyor. Bu süreçte Türk takımlarının, kulüplerinin, sporcularının uluslararası manada hakkının yenmemesi ve mağdur edilmemeleri noktasında elbette ciddi bir çabamız, gayretimiz var. Elbette bir hak mücadelesi söz konusu, takımlarımız çok değerli. Hiçbirinin hakkını yedirmeme anlamında da tabii ki bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz. Bugün hem Nihat Bey'le hem Servet Bey'le konuştum. Bu süreçle ilgili sürekli takip halindeyiz. Gerek o üst mahkemedeki durumu ve gerekse UEFA'nın bu anlamdaki çalışmasını yakından bire bir takip ediyoruz. Hak yedirmeme anlamında çabamız devam edecek. İnanıyorum ki Türk takımlarının uluslararası platformdaki başarısı da inşallah önümüzdeki süreçte güçlenerek devam edecek."

Bakan Kasapoğlu, "Bizim iddiamız her alanda, ülke olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sanayisiyle, eğitimiyle ekonomisiyle, sağlığıyla ve sporuyla. O yüzden sporcumuzun hakkını koruma, spor kulüplerimizin, takımlarımızın hakkını koruma adına mücadelemiz, çabamız, desteğimiz devam edecek" ifadelerini kullandı.

Sosyal medyadaki "Hagi mi, Alex mi?" anketi

Bakan Kasapoğlu, sosyal medyadaki "Hagi mi, Alex mi?" anketinin yoğun ilgi görmesine yönelik soru üzerine, şunları kaydetti:

"Spor birleştirici, muazzam bir güç. Hem uluslararası diplomaside hem ulusal anlamda çok güçlü bir sosyal olgu. O yüzden birleştirici yanını çok daha öne çıkarmamız lazım ve ihtiyacımız da var. Gerek Hagi gerek Alex gerek diğer futbolcular, hakikaten her biri ülkemize mal olmuş o anlamda sempatisiyle, yeteneğiyle hakikaten spora kazandırdıkları ciddi anlamda var olan sporcular. Biz de spor camiasıyla, gençlerimizle iletişimimizi güçlü tutma adına bu konuları da onlarla konuşuyoruz."

Bakan Kasapoğlu, "Gençlerimize hep katılımcı bir modelden bahsediyorum. Bir gençlik merkezini inşa ederken, dizayn ederken artık gençlerimize soruyoruz. Diyoruz ki, gençlik merkezinde ne istiyorsunuz? Bakanlık sizin, gelin kullanın diyoruz, kapılar açık. O yüzden katılımcı model bu ankette, işte bir teveccüh gördü; bu manada en yüksek katılım olan anket. 'Menemen' anketini geçmiş. Onlarla da konuştuk, gençlerle bir menemen yiyeceğiz. Artık soğanlı mı olacak soğansız mı onlar karar verecek" ifadelerini kullandı.

"Menemen programına Hagi ile Alex'i de davet eder misiniz?" sorusuna da Bakan Kasapoğlu, "Neden olmasın. Anket çalışmalarımız gençlerle her alanda sporla ilgili de başka merkezi sporcularımızı da gündeme alacağız, devam edecek. Sosyal medya gerçekten önemli bir alan. Sosyal medyadaki zamanın daha nitelikli olması için gençlerimizle çalışmalar yapmak istiyoruz. Gençlerimizin daha çok okuması adına çalışmalarımız var. Gençlerimize yönelik kitap kültür çalışmalarımız, çok ciddi bir kültür koleksiyonumuz oluştu. Okuyan, yazan, düşünen, analiz eden, gerektiğinde eleştiren bir gençlik bizim arzumuz. Bu manada da gençlerimizle diyaloğumuz sosyal medyada da tabii devam edecek" yanıtını verdi.

"Hukukçular süreci yürütüyor’’

Bakan Kasapoğlu, federasyon seçimleriyle ilgili bir çalışma yürüttüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Hukukçular süreci yürütüyor. Olimpiyatların ertelenmesi ilk kez karşılaşılan bir durum. Federasyonların tek konusu seçim değil, esas konusu yönetimlerle ilgili durum, güncellenir ama esas olan sürdürülebilirliği sağlamak. Başarıyla ilgili sorunu olan, doğru bir şekilde yürümeyen sistemlere de açıkçası gerekli çalışmaları düzenlemeleri de yapma zaruretimiz var. Bu da bizim sorumluluğumuz, bununla ilgili gerekli adımları atmamak bizler için de sevindirici bir durum olmaz." 

 

Bakan Kasapoğlu, başarıya giden yolda bir sorun varsa ona gerekli müdahaleyi yapacaklarını vurgulayarak, "Olimpiyatlardan sonra seçim yapmak ilgili mevzuatta var olan bir durum. O yüzden arkadaşlarımız bununla ilgili çalışma yapıyorlar. Seçim bu çalışmalardan biri, bizim çalışmamız çok daha kapsamlı. Bu anlamda bizim amacımız Türk sporunu ileriye güçlü bir şekilde taşımak. Bu anlamda da engel tanımıyoruz. Çocuklarımızı, gençlerimizi kazanan bir bakış açısıyla yönetilmesini istiyoruz, bizim yaklaşımımız bu. Öyle olduğu takdirde başarı hikayelerine yeni başarı hikayeleri katmak adına ne gerekiyorsa bundan sonra da sağlarız" ifadelerini kullandı.

"Sporcularımız için her şey feda olsun"

Bakan Kasapoğlu, Kovid-19 sürecinde sporculara başta psikolojik olmak üzere her türlü destek verdiklerini söyledi.

Bu süreçte sporcularla iletişimlerini hiç koparmadıklarına dikkati çeken Bakan Kasapoğlu, "Bir defa sporcularımızla olan irtibatımızı çok önemsiyoruz. Onların hem moral desteği, ihtiyaçları duydukları diğer konular bizim sorumluluk alanımız zaten. Sporcularımız için her şey feda olsun" şeklinde konuştu.

Bakan Kasapoğlu, olimpiyatlara hazırlanan sporculara yönelik özel bazı çalışmalar yürüttüklerini belirterek, "Federasyonlarımızla olan görüşmelerimizde bu süreci özellikle avantaja çevirme yönünde özel bir stratejimiz var. Bu anlamda kendilerini hazırlamaya yönelik olsun, bu fırsatı daha güçlü hale getirmeye yönelik olsun gayretleri var. Bizde destekliyoruz, destekleyeceğiz" dedi.

"Gençler bizim en büyük gücümüz"

Bakan Kasapoğlu, en büyük güçleri,nin gençler olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Gençler bizim en büyük gücümüz. Yarınlara olan yürüyüşümüzde, güçlü Türkiye iddiamızda en büyük imkanımız. O yüzden gençlerimizin yarınlara daha donanımlı, daha güçlü hazırlanmaları adına girişimci gençler olarak yetişmeleri için her türlü çabayı sarf edeceğiz. Gerek Bakanlık gerekse de diğer kurumlarla işbirliği halinde zaman zaman proje destekleri veriyoruz. Fikrin varsa gel diyoruz. 'Fikir senden, destek bizden' diye. Gençlerimize gerek bireysel anlamda gerekse de sivil toplum kuruluşları olarak desteklerimiz var. Bu anlamdaki çalışmaları inşallah önümüzdeki hafta başlatacağız. Şu kadarını söyleyeyim, rekor bir rakam vereceğiz bu sene. 35 milyon lira sivil toplum kuruluşlarımız için destek çağrısına çıkacağız. Fikri olan gençlerimiz, sosyal anlamda olsun, girişimcilik konusu olsun, gençlerimizin her daim yanında olduğumuzu bilmelerini isterim. Diyoruz ya üreten gençlik istiyoruz. Yeter ki fikriyle bize gelsin. Getir fikrini, destek bizden diyoruz. Bu sosyal proje de olabilir. Mesela kitap kahve projeleri var. Geçen Cizre seyahatimde desteklediğimiz bir kitap kahve projesinin açılışı yapıldı. Gençler açmışlar. Ziyaret ettim. Ne kadar mutlu oldum. Gençlerimizin kendilerini gerçekleştirmeye yönelik çalışmaları bizler için çok önemli bir imkan. Onlara sadece moral motivasyon değil, gerektiğinde finansal desteği de hamdolsun veriyoruz."

"Ülkenin, gençlerin, sporun yalnızca bugününü düşünmüyoruz"

Bakan Kasapoğlu, amatör branşların gelişimi için de büyük çaba sarf ettiklerini aktararak, "Hep konuşuyoruz spor birkaç branştan ibaret değil. Bunun medya yansıması, halka aktarılması hep sorun teşkil etti. Popüler olanlar daha çok yer alıyor. Bununla ilgili farkındalığın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hem size hem ajansınıza bu anlamdaki çabalarınızı görüyorum, teşekkür ediyorum. Anadolu Ajansının sporun birkaç branştan ibaret olmadığına dair katkılarını pek çok projedeki çalışmalarımızda görüyoruz. Sizlerin ilgisinden dolayı müteşekkiriz" ifadelerini kullandı.

TRT'ye teşekkür

TRTSpor 2 kanalının da amatör branşlar için büyük önem teşkil ettiğini vurgulayan Bakan Kasapoğlu, şöyle konuştu:

"TRT'ye de teşekkür ediyorum. Önemli bir çalışmamız var. Amatör branşların ve sporcuların desteklenmesi, tanıtılması, ilginin arttırılması ve potansiyelin bu çerçevede güçlendirilmesi noktasında TRTSpor 2 kanalı test yayınına başladı ve muazzam bir ilgi görüyor. Sporcuyu şevklendiren, bizlerin bu anlamdaki sporun birkaç branştan ibaret olmadığını söylemini güçlendiren bir yaklaşım. Ülkenin, gençlerin, sporun yalnızca bugününü düşünmüyoruz. Bu da geleceğe dair atılan bir tohum. İnanıyorum ki bunun çok güzel sonuçlarını göreceğiz. Örneğin, buz hokeyindeki sporcular, federasyon ve camia için o müsabakanın yayınlanması çok anlamlı ve önemli. Belki pek çok kişinin bilmediği branşların tanıtılması, ilginin uyandırılması ve bu anlamda yeni yeteneklerin keşfedilmesi çok önemli. Bu anlamda bu çalışmanın çok hayırlı olduğunu düşünüyorum. TRT'ye, genel müdürümüze ve ekibine ayrıca teşekkür ediyorum."